-
1 кончать
несов.; сов. - ко́нчить, врзbitirmek; bağlamak; tamamlamak ( завершить)ко́нчить шко́лу — okulu bitirmek
ко́нчить ремо́нт — tamiri bitirmek
не ко́нчив одного́ де́ла, —... bir işi bitirmeden...
я ещё не ко́нчил (говорить) — sözümü bitirmedim / bağlamadım henüz
он ко́нчил своё выступле́ние призы́вом — konuşmasını bir çağrıda bulunmakla / bir çağrıyla bitirdi
с таки́м / э́тим положе́нием на́до конча́ть! — bu duruma bir son vermeli!
конча́ть рабо́ту (о бригаде, смене и т. п.) — paydos yapmak
конча́й рабо́ту! — paydos!
когда́ ты (то́лько) ко́нчишь кури́ть? — ne zaman bırakacaksın şu sigarayı?
е́сли он не ко́нчит ворова́ть, —... hırsızlıktan el çekmezse...
••он пло́хо ко́нчит — sonu fena / kötü olacak
конча́ть жизнь самоуби́йством — intihar etmek
-
2 knock off
düşürmek, paydos etmek, halledivermek, fiyat kırmak, indirim yapmak, çalmak, soymak, öldürmek, düzmek, becermek, kızlığını bozmak* * *işi bırak* * *(to stop working: I knocked off at six o'clock after studying for four hours; What time do you knock off in this factory?) işi bırakmak, paydos etmek -
3 recess
dinlenme, dinlenme ani, paydos, ara verme; okul tatili; duvarda girinti, nis; iç taraf, gizli yer; duvar girintisini koymak, yerlestirmek; dinlenmek, ara vermek, paydos etmek, tatil yapmak -
4 recess
n. tatil, ara, mola, gizli yer, kovuk, girinti, yatak, yuva————————v. oymak, yer açmak, girinti yapmak, boşluğa yerleştirmek, ara vermek, paydos etmek, tatil olmak* * *tatil* * *[ri'ses, 'ri:ses]1) (a part of a room set back from the main part; an alcove: We can put the dining-table in that recess.) giriş, niş2) (the time during which Parliament or the law-courts do not work: Parliament is in recess.) tatil3) ((American) a short period of free time between school classes.) teneffüs -
5 إجازة
إِجَازَة1. dinlenceAnlamı: tatil2. tatilAnlamı: çalışmaksızın geçirilen süre3. izinAnlamı: bir şeyi yapmak için verilen ruhsat, müsaade4. müsaadeAnlamı: izin, icazet, ruhsat5. ikrarAnlamı: kabul etme, onama, ikrar6. paydosAnlamı: işi geçici olarak bırakma7. tatilAnlamı: dinlenme8. desturAnlamı: izin, müsaade